UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇUNDA ARAMA KARARININ ÖNEMİ

Günümüzde Ağır Ceza Mahkemelerini en çok meşgul eden hususlardan birisi de Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesinde düzenlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçudur. Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu ceza hukukunda bulunan hemen hemen her kurumu derinden ilgilendirerek tecrübeli ağır ceza avukatı aramalarında önem taşımaktadır.

Bu yazımızda, Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu özelinde adli arama kararının ne derece önemli olduğunu ve en ağır durumlarda dahi adli arama kararı olmadığı durumlarda beraat kararı alınabileceği hususunu inceleyeceğiz.

ADLİ ARAMA KARARI NEDİR?

Adli arama kararı, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 116. maddesi ile 134. maddesi arasında düzenlenmiştir. İlgili maddelere göre Yetkili Sulh Ceza Hakiminin kararı olmadan ya da gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında cumhuriyet savcısının ya da kolluk amirinin yazılı arama kararı kararı omadan yapılan adli aramalar hukuka aykırı delil teşkil edecektir. Burada önemli husus, adli arama kararı ile önleme arama kararını karıştırmamak olacaktır. İllerde valiliklerden alınan uzun süreli önleme arama kararları bir kimsenin evini, arabasını yahut üzerini arayarak uyuşturucu madde bulunmasına ve bu maddelerin delil niteliğine haiz olmasına yol açmayacaktır. Bu tür bir arama için yukarıda bahsettiğimiz adli arama kararının mevcut olması zorunludur.

Belirtmek gerekir ki, adli arama kararı arama yapılmadan önce, hangi şahsın üzerinde, aracında yahut konutunda arama yapılacağını ve arama yapılacak saatleri belirtecek şekilde verilmiş olmalıdır. Sonradan alınacak adli arama kararı hüküm ve sonuç doğurmayacaktır.

ADLİ ARAMA KARARI OLMADAN YAPILAN ARAMALARDA BULUNAN UYUŞTURUCU MADDELERİ MAHKEMEDE ALEYHE DELİL OLABİLİR Mİ?

Bu sorunun cevabı çok net ve kısa olacaktır. HAYIR. Çünkü; adli arama kararı olmadan yapılan bu aramalar hukuka aykırı olmakla, bulunan tüm deliller hukuka aykırı delil niteliği taşır ve kesinlikle hükme esas alınamaz.

Bu hususla ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2017/1043 Esas ve 2019/609 Karar sayılı kararında "Sanığın cüzdanında ele geçirilen uyuşturucu, kaba üst yoklamasını aşması sebebiyle hukuka uygun delil olarak kabul edilemez, hükme esas alınamaz" şeklinde hüküm kurulmuştur.

UNUTMAYIN, Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu kesinlikle TECRÜBELİ AĞIR CEZA AVUKATI tarafından savunulması ve incelenmesi gereken bir suç tipidir. Eğer başınıza tarafınıza böyle bir iddia ile soruşturma başlatılmış ise, mutlaka TECRÜBELİ AĞIR CEZA AVUKATI ile iletişime geçmelisiniz.

---

Avukat Yakup YIKILMAZ

Tel: +90 552 406 51 50

E-posta: yakupyikilmaz@hotmail.com