top of page

Türk Ceza Kanunu 34. Madde ( TCK madde 34)

  • Yazarın fotoğrafı: Yakup YIKILMAZ
    Yakup YIKILMAZ
  • 3 Mar
  • 5 dakikada okunur

Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma

Madde 34- (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.

(2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.


KANUNUN GEREKÇESİ


Madde 34- Kişi, gerçekleştirdiği davranışın hukukî anlam ve so­nuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyen bir nedenin etkisine bilinci olmaksızın veya iradesi dışında girmiş olabilir. Ör­neğin, kimyasal madde üretiminin yapıldığı bir tesiste çalışan kişiler, kimya­sal maddelerden yayılan kokunun etkisinde kalarak, geçici bir süre algılama ve irade yeteneğini tümüyle yitirmiş olabilir. Bu gibi durumunda, kusur ye­teneğinin olduğundan söz edilemez.


Yine yatağında bebeğini emzirdiği sırada uykuya dalan anne, uyku­dayken bebeğin havasızlıktan dolayı ölümüne neden olabilir. Bu durumda ölüm olayının gerçekleştiği anda anneye izafe edilecek bir fiil bulunma­maktadır. Yani, uyku hâlinde iken kişi hareket yeteneğini yitirmektedir. An­cak, annenin bu ölüm neticesinden dolayı sorumluluğunu belirlerken, uyku hâlindeki davranışlarını değil, uykuya geçmeden önceki dönemde gerçek­leştirdiği davranışları göz önünde bulundurmak gerekir. Anne, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak, emzirmek üzere bebeğini yatağına almış ve bu esnada uyuya kalmıştır. Aynı şekilde, hipnotik telkin altına girmiş olan kişinin de bu hâldeyken hareket yeteneğinin varlığından söz edilemez.


Kişi, alkol veya uyuşturucu madde almak kastıyla hareket etmemesine rağmen, yanılarak bu maddeleri almış olabileceği gibi, alkol veya uyuştu­rucu madde almaya zorlanmış da olabilir. Gerek bilmeyerek gerek zorla alınan alkol veya uyuşturucu maddenin etkisindeyken işlenen suç açısından kişinin kusur yeteneği bulunmamaktadır. Ancak, belirtmek gerekir ki, geçici bir neden olarak istemeyerek alkol veya uyuşturucu madde alınması dolayı­sıyla failin taksirinin dahi olmaması gerekir.


Kişinin algılama yeteneğini etkileyen sistemik hastalıkları da geçici neden olarak kabul etmek gerekir. Örneğin diyabet, gebelik sonrası ortaya çıkan psikozlar ve üremi gibi hastalıklar, kişinin algılama yeteneğini ortadan kaldırabilmektedir.


Kişi, önceden kararlaştırdığı suçu işlemeye başlamadan önce, isteye­rek alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde alabilir. Keza, kişi herhangi bir suç işlemeyi kastetmediği hâlde, isteyerek alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde almış ve bu maddelerin etkisinde iken bir suç işlemiş olabilir. Bu durumlarda, işlediği suç açısından kişinin kusur yeteneğinin var olduğu kabul edilir.


TCK Madde 34 – Geçici Nedenler, Alkol veya Uyuşturucu Madde Etkisinde Olma ve Ceza Sorumluluğu


Ceza hukukunda failin fiil işlediği sırada bilinç durumu, cezai sorumluluğun belirlenmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Türk Ceza Kanunu’nun 34. maddesi, işlenen suç sırasında geçici bir nedenle, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan kişilerin cezai sorumluluğunu düzenler.


Bu madde, özellikle kişinin iradesi dışında veya bilinçli olarak alkol ve uyuşturucu madde kullanımı sonrasında işlediği suçlar açısından büyük bir önem taşır. Ceza hukuku, her bireyin yaptığı eylemden sorumlu tutulması gerektiği temel ilkesi üzerine kuruludur. Ancak, kişinin bilinci tamamen kapanmış veya fiilin hukuki sonuçlarını algılayamayacak durumda olması, cezai sorumluluk açısından istisnai durumlar yaratır.

Bu maddeye göre, kişinin iradesi dışında gelişen alkol veya uyuşturucu etkisi nedeniyle suç işlemesi halinde cezai sorumluluk doğmaz. Ancak, fail bu durumu kendi isteğiyle yaratmışsa, suçtan tamamen sorumlu tutulur. Özellikle ağır ceza davalarında, avukat tarafından savunma stratejisi belirlenirken bu madde büyük bir önem taşır.


Geçici Nedenler ve Ceza Sorumluluğu


TCK 34 kapsamında, bireyin cezai sorumluluğunun kaldırılmasını veya hafifletilmesini gerektiren iki temel durum bulunur:


1. Geçici Nedenler Nedeniyle Ceza Sorumluluğunun Kalkması


Kanun, failin geçici bir nedenle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması durumunda, cezai sorumluluğun ortadan kalkacağını düzenler.

Örneğin:

  • Ağır travma geçiren bir bireyin şok haliyle hareket etmesi

  • Kişinin aniden gelişen bir nörolojik veya psikiyatrik rahatsızlık yaşaması

  • Baygınlık, panik atak veya ağır bir ruhsal çöküntü içinde suç işlemesi


Bu gibi durumlarda, failin bilinç düzeyi ve fiil üzerindeki kontrolü ciddi şekilde azalmışsa, cezai sorumluluk ortadan kalkabilir. Ancak, mahkeme kişinin gerçekten bu durumda olup olmadığını belirlemek için adli tıp raporları ve uzman görüşlerine başvurur.


Örneğin, bir kişi trafik kazasında yakınını kaybettikten sonra ağır bir travma geçirip birine zarar verirse, mahkeme bu olayın kişinin bilinç durumunu etkileyip etkilemediğini inceleyerek ceza sorumluluğunu değerlendirir.


2. İrade Dışı Alkol veya Uyuşturucu Kullanımı Nedeniyle Cezasızlık


TCK 34, kişinin rızası dışında alkol veya uyuşturucu madde kullanması sonucu işlenen suçlar açısından cezai sorumluluğun kaldırılabileceğini öngörmektedir.

Bu durumda failin:

  • Bilerek ve isteyerek alkol veya uyuşturucu almamış olması

  • Maddenin etkisiyle suç işlemesi

  • Bu maddeyi kullanmasının kendi iradesi dışında gerçekleşmiş olması

gerekir.


Örneğin:

  • Bir kişinin bilmeden içine uyuşturucu madde konulmuş bir içeceği tüketmesi ve bu etki altında suç işlemesi

  • Zorla veya kandırılarak uyuşturucu verilmesi sonucunda birinin zarar görmesi

Bu gibi durumlarda fail, fiilin hukuki sonuçlarını kavrayamayacak halde olduğu için cezai sorumluluktan muaf tutulabilir. Ancak, mahkeme bu durumun gerçekten kişinin iradesi dışında geliştiğini kanıtlayacak delillere ihtiyaç duyar.


Bilinçli Alkol veya Uyuşturucu Kullanımı ve Ceza Sorumluluğu


1. Kendi İsteğiyle Alkol veya Uyuşturucu Kullanan Kişilerin Sorumluluğu


Kanunun en önemli noktalarından biri, kişinin bilerek ve isteyerek alkol veya uyuşturucu madde kullanması halinde işlenen suçtan tam sorumlu tutulmasıdır.

Bu durumda:

  • Kişi alkol ya da uyuşturucu maddeyi kendi rızasıyla tüketmiştir.

  • Fiilini işlerken alkol veya uyuşturucu etkisi altında olması, onun cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.


Örneğin, alkollü bir kişi trafik kazasına sebep olursa veya kasten birine zarar verirse, ceza hukuku açısından sarhoşluk veya madde etkisinde olmak bir mazeret olarak kabul edilmez.


Özellikle ağır ceza davalarında avukat, müvekkilinin suç sırasında bilinç durumu hakkında mahkemeye adli tıp raporları, psikiyatrik değerlendirmeler ve tanık beyanları sunarak, cezai sorumluluğun derecesini azaltmaya çalışabilir.


Uyuşturucu veya Alkol Etkisinde Suç İşleyen Kişilere Uygulanan Cezalar


TCK 34 kapsamında, kişinin alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olması nedeniyle cezai indirim alması ya da tamamen cezasız kalması için, bu durumu kendi isteği dışında yaşaması gereklidir.

Eğer bir kişi:

  • Bilinçli olarak alkol veya uyuşturucu madde aldıktan sonra suç işlerse, cezası tam olarak uygulanır.

  • Ancak, failin maddeyi istemeden almış olması durumunda, cezai sorumluluk kaldırılabilir.

  • Bilinçli olarak alkol veya uyuşturucu madde almış ancak bu maddelerin etkisiyle suçu öngörmeden işlemişse, mahkeme cezada indirime gidebilir.


Ceza Avukatının Savunma Stratejileri


Bir ağır ceza avukatı, müvekkilinin suç işlediği sırada bilinç durumunun cezai sorumluluğunu etkileyip etkilemediğini incelemeli ve mahkemeye sunacağı delillerle bunu kanıtlamalıdır.

Özellikle şu deliller mahkemeye sunulmalıdır:

  1. Adli tıp raporları (Kişinin bilinç durumu hakkında)

  2. Uyuşturucu madde veya alkol raporları (Kan ve idrar testleri)

  3. Tanık beyanları (Failin suç sırasında nasıl davrandığını gösteren ifadeler)

  4. Güvenlik kamera kayıtları (Failin olay anındaki bilinç durumu)

  5. Psikiyatrist ve nörolog raporları


Örneğin, bir kişinin alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında işlediği bir suçun gerçekten bilinçli olup olmadığı uzman görüşleriyle belirlenebilir.


Buna karşılık, sarhoşluk veya madde kullanımı "pişmanlık" gerekçesiyle ceza indirimi için yeterli bir neden değildir. Mahkeme, alkol veya uyuşturucu etkisiyle işlenen suçları hafifletici bir sebep olarak kabul etmez ve kişinin suç işleme niyetinin olup olmadığını belirleyerek cezai yaptırımları uygular.

Sonuç: Alkol, Uyuşturucu ve Ceza Sorumluluğu


TCK 34, kişinin fiil işlediği sırada bilinç düzeyini ve cezai sorumluluğunu değerlendiren önemli bir hukuki düzenlemedir.

  • Failin iradesi dışında gelişen durumlar ceza sorumluluğunu kaldırabilir.

  • Ancak, bilerek ve isteyerek alkol veya uyuşturucu madde kullanan kişilerin cezai sorumluluğu tamdır.

  • Ceza hukuku açısından, sarhoşluk veya madde etkisi altında olmak bir savunma aracı olarak kullanılamaz.


Ağır ceza davalarında, failin bilinç durumu, psikolojik ve tıbbi verilerle desteklenmeli ve avukat tarafından etkin bir savunma stratejisi geliştirilmelidir.


Av. Yakup YIKILMAZ


Tel: +90 552 406 51 50



Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© 2024 by YIKILMAZ HUKUK & DANIŞMANLIK Powered and secured by Wix

  • LinkedIn
  • Instagram
bottom of page